Kırmızı odada kapının hemen önünde diz çökmüş
bekliyorum. Sırtım kapıya dönük ve
tamamen çıplağım. Sadece kırmızı göz bandı var gözlerimde. Öyle bir sessizlik
sarmış ki etrafımı gerginlikten kalbim deli gibi atıyor göğsümde. Tıpkı bir
köpek gibi her sese dikkat kesilmiş durumdayım. Hissedeceğim acıdan mi, yoksa
beni bekleyen zevkten mi bilinmez şimdiden ıslanmaya ve Onunla ilgili hayaller
kurmaya başladım. Ne zaman bu kadar edepsiz bir kız olmuştum ben? Artık normal
bir seks düşünemiyordum. Her fantezim bu odayla başlayıp, acının zevke
dönüşmesiyle sonuçlanıyordu. Bu edepsiz hayallere dalmışken kapının sesiyle
irkildim.
“ bakın hele köpeğime, emrettiğim gibi sahibini bekliyormuş”
dedi keyifli bir sesle. Ardından saçlarımı kavrayıp çekiştirmeye başladı beni.
Hemen köpek pozisyonumu alıp takip etmeye başladım Efendimi. Odaya girişiyle
birlikte kokusu ve kudreti doldurmuştu mekanı sanki. Ne heyecan, ne gerginlik,
ne de o edepsiz hayaller kaldı bende. Tamamıyla Efendimle doldu taştı benliğim.
Yatağa doğru ilerlediğimizi biliyordum. Yatağın gıcırtısıyla
oturduğunu anladım ve hemen bacak arasına girdim. Başımdan bastırarak yüzümün
yere değmesini sağladı. Tam ayaklarının üzerinde duruyordu ağzım. “aç ağzını”
hemen emrine uyup ağzımı açtım ve ayak parmaklarını ağzımda hissettim. Büyük
bir iştahla yalamaya başladım. Sanki yeryüzündeki en muhteşem tadı olan şeyi
yalıyordum. Bir süre sonra saçlarımdan tutarak beni yavaş yavaş yukarı çekmeye
başladı. Geçtiğim her noktayı yalamaya
özen göstererek Ona uydum. “ayağa kalk!” şaşırmıştım. O mükemmel organının
tadına bakmayı beklerken ayağa kalkmamı emretmişti. Biraz hüsrana uğrayarak
doğruldum. Ama O benim Sahibimdi ve beni çok iyi tanıyordu. “ merak etme
gecenin sonunda tadına bakacaksın” yüzümde edepsiz bir gülümseme oluştu. Beni
yatağa yüz üstü yatırıp beklememi emretti. Gözlerim hala kapalı bir halde
çıkardığı seslere odaklanmış bekliyordum. Çekmecelerden bir şeyler aldığını
işittim. Yanıma gelip ellerini bacaklarımda gezdirdi. İpek gibiydi dokunuşu.
Her hücreme kadar uyarılmıştım. Ayak bileklerime gelince durdu ve bacaklarımı
ikiye ayırdı. Bileklerimde metal kelepçelerin soğukluğunu hissettim. Tüylerim
diken diken oldu. Ayaklarımı yatağın iki başında bulunan direklere bağlayıp
tekrar yumuşak dokunuşlarla yukarı doğru çıkmaya başladı. Sularım bacaklarımdan
akmak üzereydi sanki. Sırılsıklam olmuştum. Eli kuytularıma geldiğinde keyifli
bir ses çıkardı. “ seni orospu köpek! Dayanamadın değil mi?” sesimi
çıkaramıyordum bile. Parmakları kalçalarımda daireler çizerek belime oradan da
enseme doğru yol aldı. Boşalmak üzereydim. Bir insanın dokunuşu bile boşalmamı
nasıl sağlayabilirdi? Ellerimi iki yana açarak direklere bağladı. Kulağıma
eğilip mest edici sesiyle fısıldadı “ güvenli kelimemizi unutma sakın. Bugün yeni
bir şey deneyeceğim üstünde. Dayanamadığında ne söyleyeceğini biliyorsun değil
mi?” öyle bir ses tonuyla konuşuyordu ki , ılık nefesi boynumda, ensemde öyle
ahenkle dolaşıyordu ki… nefes alış verişlerim sıklaşmış, kalbim göğsümü delip
geçecek gibiydi. Güçlükle çıkan sesimle “evet Efendim” diyebildim. “aferin
kızıma” kulak mememi ağzına alıp bir ısırık bıraktı. O anda belimde ve kalçamda
gezinen deri kırbacı hissettim. Hafif bir yanma hissiyle ilk vuruşunu yaptığını
anladım. İkinci darbe de kalçama geldi. Üçüncü darbeyi baldırlarımdaki yanmayla
hissettim. Çok hızlı vurmuyordu ama derinin değdiği yerlerdeki yanmalar aşırı
derecede ıslanmama neden oluyordu. Bacak aram ve çarşaf sırılsıklamdı. Sonra
sırtımda gezinmeye başladı ve birkaç darbe de sırtıma geldi. “inan bana
vücudundaki izlerle oldukça seksi duruyorsun.” Sözlerinin ardından deklanşör
sesi geldi kulağıma. O kadar merak ediyordum ki bu halimi. Başıma hafifçe
kaldırdı saçlarımdan tutarak ve “ al bakalım sikimin köpeği” dedi. İşte bunu
bekliyordum bende gecenin başından beri. Hemen ağzımı açıp penisini kavradım.
Başımdan bastırarak ileri doğru itiyordu kendini. Boynum her ne kadar ağrısa da
yalamaya devam ettim. Tüm damarlarını hissediyordum ağzımda. Bu o kadar
mükemmel bir histi ki anlatamam. Daha fazla dayanamayıp titremeye başladım.
“hadi köpeğim gel Sahibine!” emriyle birlikte sarsılarak boşalmaya başladım. O
kadar kasılmıştım ki bileklerimi acıtıyordu kelepçeler. Ama umurumda değildi.
Sakinleşmemi bekleyip üzerime çıktı. Kulağıma eğilip tekrar fısıldadı. “bir
kere daha istiyorum. Benim için bir daha boşalacaksın!” ah Efendim, siz benden
bir şey istersiniz de ben yapmaz mıyım? Kalçalarıma oturarak sertçe içime
girdi. Ah! Ne mükemmel bir ödüldü bu. Tokatlayarak sertçe beceriyordu beni
Efendim ve ben tekrar yükselmeye başladım. Kalçamdaki acı çok fazlaydı ama
sesimi bulup da kırmızı diyemiyordum. Aldığım zevk inanılmazdı. İçimde
kasılmasını hissettim. O da gelmek üzereydi. “hadi şimdi!” sesi kulaklarıma
dolduğunda tekrar uçurumdan aşağı düşmeye başladım. Aynı anda Efendim de
inleyerek üzerime kapandı ve boşalmaya başladı. Altında titrerken dudaklarını
hissettim ensemde. Tıpkı bir sakinleştirici gibiydi. Kasılmalarım yavaşlamıştı.
Kollarımı ve ayaklarımı çözüp yanıma uzandı ve beni kollarının arasına aldı. Gözlerimi
açarak yüzüme baktı. Gördüğü ifadeden memnun kalmıştı belli. Yüzünde Onu
ilahlaştıran tebessümüyle gözleri ışıl ışıl bakıyordu bana. Sanırım saatlerce
bıkmadan izleyebilirdim Onu. Alnıma kutsal öpücüğünü bırakıp “uyu hadi yavrum.
Biraz dinlenelim” dedi.
Köpeği olmaktan bir an bile pişman olmadığım Sahibim,
teşekkür ederim beni döllerinizle onurlandırdığınız için…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder