13 Ekim 2016 Perşembe

KIRMIZI ODA

Kırmızı odada kapının hemen önünde diz çökmüş bekliyorum.  Sırtım kapıya dönük ve tamamen çıplağım. Sadece kırmızı göz bandı var gözlerimde. Öyle bir sessizlik sarmış ki etrafımı gerginlikten kalbim deli gibi atıyor göğsümde. Tıpkı bir köpek gibi her sese dikkat kesilmiş durumdayım. Hissedeceğim acıdan mi, yoksa beni bekleyen zevkten mi bilinmez şimdiden ıslanmaya ve Onunla ilgili hayaller kurmaya başladım. Ne zaman bu kadar edepsiz bir kız olmuştum ben? Artık normal bir seks düşünemiyordum. Her fantezim bu odayla başlayıp, acının zevke dönüşmesiyle sonuçlanıyordu. Bu edepsiz hayallere dalmışken kapının sesiyle irkildim.
“ bakın hele köpeğime, emrettiğim gibi sahibini bekliyormuş” dedi keyifli bir sesle. Ardından saçlarımı kavrayıp çekiştirmeye başladı beni. Hemen köpek pozisyonumu alıp takip etmeye başladım Efendimi. Odaya girişiyle birlikte kokusu ve kudreti doldurmuştu mekanı sanki. Ne heyecan, ne gerginlik, ne de o edepsiz hayaller kaldı bende. Tamamıyla Efendimle doldu taştı benliğim.
Yatağa doğru ilerlediğimizi biliyordum. Yatağın gıcırtısıyla oturduğunu anladım ve hemen bacak arasına girdim. Başımdan bastırarak yüzümün yere değmesini sağladı. Tam ayaklarının üzerinde duruyordu ağzım. “aç ağzını” hemen emrine uyup ağzımı açtım ve ayak parmaklarını ağzımda hissettim. Büyük bir iştahla yalamaya başladım. Sanki yeryüzündeki en muhteşem tadı olan şeyi yalıyordum. Bir süre sonra saçlarımdan tutarak beni yavaş yavaş yukarı çekmeye başladı.  Geçtiğim her noktayı yalamaya özen göstererek Ona uydum. “ayağa kalk!” şaşırmıştım. O mükemmel organının tadına bakmayı beklerken ayağa kalkmamı emretmişti. Biraz hüsrana uğrayarak doğruldum. Ama O benim Sahibimdi ve beni çok iyi tanıyordu. “ merak etme gecenin sonunda tadına bakacaksın” yüzümde edepsiz bir gülümseme oluştu. Beni yatağa yüz üstü yatırıp beklememi emretti. Gözlerim hala kapalı bir halde çıkardığı seslere odaklanmış bekliyordum. Çekmecelerden bir şeyler aldığını işittim. Yanıma gelip ellerini bacaklarımda gezdirdi. İpek gibiydi dokunuşu. Her hücreme kadar uyarılmıştım. Ayak bileklerime gelince durdu ve bacaklarımı ikiye ayırdı. Bileklerimde metal kelepçelerin soğukluğunu hissettim. Tüylerim diken diken oldu. Ayaklarımı yatağın iki başında bulunan direklere bağlayıp tekrar yumuşak dokunuşlarla yukarı doğru çıkmaya başladı. Sularım bacaklarımdan akmak üzereydi sanki. Sırılsıklam olmuştum. Eli kuytularıma geldiğinde keyifli bir ses çıkardı. “ seni orospu köpek! Dayanamadın değil mi?” sesimi çıkaramıyordum bile. Parmakları kalçalarımda daireler çizerek belime oradan da enseme doğru yol aldı. Boşalmak üzereydim. Bir insanın dokunuşu bile boşalmamı nasıl sağlayabilirdi? Ellerimi iki yana açarak direklere bağladı. Kulağıma eğilip mest edici sesiyle fısıldadı “ güvenli kelimemizi unutma sakın. Bugün yeni bir şey deneyeceğim üstünde. Dayanamadığında ne söyleyeceğini biliyorsun değil mi?” öyle bir ses tonuyla konuşuyordu ki , ılık nefesi boynumda, ensemde öyle ahenkle dolaşıyordu ki… nefes alış verişlerim sıklaşmış, kalbim göğsümü delip geçecek gibiydi. Güçlükle çıkan sesimle “evet Efendim” diyebildim. “aferin kızıma” kulak mememi ağzına alıp bir ısırık bıraktı. O anda belimde ve kalçamda gezinen deri kırbacı hissettim. Hafif bir yanma hissiyle ilk vuruşunu yaptığını anladım. İkinci darbe de kalçama geldi. Üçüncü darbeyi baldırlarımdaki yanmayla hissettim. Çok hızlı vurmuyordu ama derinin değdiği yerlerdeki yanmalar aşırı derecede ıslanmama neden oluyordu. Bacak aram ve çarşaf sırılsıklamdı. Sonra sırtımda gezinmeye başladı ve birkaç darbe de sırtıma geldi. “inan bana vücudundaki izlerle oldukça seksi duruyorsun.” Sözlerinin ardından deklanşör sesi geldi kulağıma. O kadar merak ediyordum ki bu halimi. Başıma hafifçe kaldırdı saçlarımdan tutarak ve “ al bakalım sikimin köpeği” dedi. İşte bunu bekliyordum bende gecenin başından beri. Hemen ağzımı açıp penisini kavradım. Başımdan bastırarak ileri doğru itiyordu kendini. Boynum her ne kadar ağrısa da yalamaya devam ettim. Tüm damarlarını hissediyordum ağzımda. Bu o kadar mükemmel bir histi ki anlatamam. Daha fazla dayanamayıp titremeye başladım. “hadi köpeğim gel Sahibine!” emriyle birlikte sarsılarak boşalmaya başladım. O kadar kasılmıştım ki bileklerimi acıtıyordu kelepçeler. Ama umurumda değildi. Sakinleşmemi bekleyip üzerime çıktı. Kulağıma eğilip tekrar fısıldadı. “bir kere daha istiyorum. Benim için bir daha boşalacaksın!” ah Efendim, siz benden bir şey istersiniz de ben yapmaz mıyım? Kalçalarıma oturarak sertçe içime girdi. Ah! Ne mükemmel bir ödüldü bu. Tokatlayarak sertçe beceriyordu beni Efendim ve ben tekrar yükselmeye başladım. Kalçamdaki acı çok fazlaydı ama sesimi bulup da kırmızı diyemiyordum. Aldığım zevk inanılmazdı. İçimde kasılmasını hissettim. O da gelmek üzereydi. “hadi şimdi!” sesi kulaklarıma dolduğunda tekrar uçurumdan aşağı düşmeye başladım. Aynı anda Efendim de inleyerek üzerime kapandı ve boşalmaya başladı. Altında titrerken dudaklarını hissettim ensemde. Tıpkı bir sakinleştirici gibiydi. Kasılmalarım yavaşlamıştı. Kollarımı ve ayaklarımı çözüp yanıma uzandı ve beni kollarının arasına aldı. Gözlerimi açarak yüzüme baktı. Gördüğü ifadeden memnun kalmıştı belli. Yüzünde Onu ilahlaştıran tebessümüyle gözleri ışıl ışıl bakıyordu bana. Sanırım saatlerce bıkmadan izleyebilirdim Onu. Alnıma kutsal öpücüğünü bırakıp “uyu hadi yavrum. Biraz dinlenelim” dedi.

Köpeği olmaktan bir an bile pişman olmadığım Sahibim, teşekkür ederim beni döllerinizle onurlandırdığınız için… 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder